pull together

  1. (a) yapıp çatmak, elde bulunanlarla meydana getirmek, düzenlemek, düzene sokmak, çeki düzen vermek, işler DEVAMINI OKU
    hale getirmek.
    The directors called an experienced man to pull the department together. (b) işbirliği yapmak. GİZLE
kendine gelmek, kendine (hislerine/sinirlerine) hâkim olmak.
birlikte iyi çalışmak Fiil
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun